Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı’nda yaptığı konuşmada, “Kentsel dönüşüm seferberliğimiz sayesinde, elbette vatandaşlarımızın da desteğiyle, inşallah, şehrimizin çehresini tamamen değiştireceğiz. Zihninde soru işaretleri, kalbinde tereddüt olan her bir kardeşimizi güvenli, modern, estetik ve yaşanabilir evlere mutlaka kavuşturacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen “Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı”na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında dün Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından yapılan saldırılarda şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek, “Yaralı Mehmetçiklerimize Mevla’dan acil şifalar temenni ediyorum. Mehmetçiklerimizin kanı yerde kalmamış, bölücü alçaklardan döktükleri kanın hesabı misliyle sorulmuştur ve sorulmaktadır” açıklamasında bulundu.
“12 TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GETİRİLDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pençe Harekâtı bölgesiyle Suriye’nin kuzeyinde şimdiye kadar 12 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Terörü kaynağında kurutma, bu stratejimizi uygulamayı son terörist de bertaraf edilene kadar kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin ne pahasına olursa olsun Irak’ın veya Suriye’nin kuzeyinde bir terör yapılanmasına müsaade etmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, emperyalistlere taşeronluk yapan, kiralık katil sürüleriyle mücadelelerinden de kesinlikle geri adım atmayacaklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem eli kanlı canilerin hem de bölücü örgüte destek verenlerin bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığını er ya da geç anlayacaklarını belirterek, “Sınırlarımız içinde ve dışında teröristlere nefes aldırmayan tüm güvenlik güçlerimize yüce Allah’tan muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Rabbim kahraman askerlerimizi muzaffer eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.
Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı buluşmasına vesile olan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün İstanbul’u depreme hazırlama noktasında tarihî nitelikte adımları eş zamanlı olarak atmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi.
“KREDİLERİN ÖDENMESİ EVLER TAMAMLANDIKTAN SONRA BAŞLAYACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nisan ayında şehrin en acil ihtiyaçlarında olan kentsel dönüşümle ilgili özgün bir projeyi kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatarak, şunları dile getirdi: “Kentsel dönüşümde Yarısı Bizden adını verdiğimiz kampanyamıza İstanbullu kardeşlerimiz çok yoğun teveccüh gösterdi. Kampanyaya bugüne kadar 1 milyon 233 bin bağımsız bölüm için başvuru yapıldı. Yarısı Bizden kampanyasıyla toplamda 350 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kampanyamız kapsamında her bağımsız bölüm için toplamda 1,5 milyon liralık destek vereceğiz. Bunun 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 yüz bin lirası hibe, 700 bin lirası çok uygun şartlarda kredi şeklinde verilecektir. Kredilerin ödenmesi evler tamamlandıktan sonra başlayacak ve ilk yılı faizsiz olarak tahsil edilecektir.”
Kalan yıllarda kredi maliyet oranının da TEFE’nin yarısı kadar olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşımız alacağı bu 1,5 milyon liralık destekle inşallah evini yapacak, yeni yuvasında güvenli, huzurlu, mutlu bir şekilde oturacaktır” şeklinde konuştu.
“YÜZDE 100 ANLAŞMAYA VARAN BAĞIMSIZ BÖLÜM SAYISI 71 BİNİ AŞTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanyaya başvurup yüzde 100 anlaşmaya varan bağımsız bölüm sayısının 71 bini aştığını kaydederek, “Yine başvuru yapıp yüzde 50 ve üzerinde mutabakat oluşan bağımsız bölüm sayısı ise 158 bine ulaştı. Bu insanlarımız da aralarındaki pürüzleri giderip, anlaşma sağlayabilirse kampanyadan faydalanma imkânına kavuşacaklardır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Kentsel Dönüşüm Hizmet Ofisi’ne canlı bağlantı yaparak 100 binadaki 500 kişiyle ilk sözleşmelerini imzalayacaklarını söyledi. Böylelikle toplamda 350 bin konutu dönüştürmeyi amaçlayan “Yarısı Bizden Kampanyası”nı “bismillah” diyerek fiilen başlatmış olacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanyanın İstanbul’a ve İstanbullulara şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün atacakları bir diğer kritik adımın “İstanbul Kentsel Dönüşüm Yıkım Programı”nın başlatılması olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Şehrimizdeki kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında toplam 17 yapıda yer alan 261 bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştireceğiz. Bugün ayrıca, Bağcılar’da 371, Gaziosmanpaşa’da 1096, Tuzla’da 3 farklı noktada 1570 olmak üzere toplam, 3 bin 37 konutun temellerini atıyoruz. Dolayısıyla bugünkü programımızda imza, yıkım ve yapım dâhil tüm aşamalarıyla İstanbul’da ‘Yüzyılın Dönüşümü” projemize start veriyoruz. Bu projelerde emeği geçen tüm bakanlarımızı ve ilgili kurumlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradan özellikle yüzde 50 oranlarında anlaşma sağlamış vatandaşları, henüz “evet” dememiş komşularını da ikna etmek suretiyle bir an evvel “Yarısı Bizden Kampanyası”nda yer almaya davet ettiğini söyledi.
“DEPREME KARŞI HAZIRLIK YAPMAK BİZİM İÇİN TERCİHTEN ÖTE ZORUNLULUKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli şiddetli sarsıntıların, millet olarak kendilerine deprem gerçeğini tekrar hatırlattığını belirterek, “50 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz, 11 ilimizdeki 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen, böylesine büyük bir afetten sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olması düşünülemez” ifadelerini kulandı.
Devlet ve vatandaş olarak deprem konusunu önceliklerin en başına almaları gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakın zamanda Marmara Bölgesi’nde meydana gelen depremler, çalışmalarımızı daha da hızlandırmamız gerektiğini gösteriyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususa özellikle dikkati çekmek istediğini belirterek, şunları söyledi: “Depreme karşı hazırlık yapmak bizim için tercihten öte zorunluluktur. Çünkü coğrafi olarak biz depremle burun buruna yaşayan bir ülkeyiz. Ülkemiz topraklarının yüzde 66’sı, nüfusumuzun ise yüzde 71’i deprem açısından riskli alanlarda yer alıyor. Son bir asırda 6 ve üzeri büyüklükte 230’dan fazla depreme maruz kaldık. Bu depremlerde 130 bini aşkın kardeşimiz vefat etti. Sadece insani açıdan değil, ekonomik açıdan da çok ağır bedeller ödedik. 17 Ağustos Marmara depreminin ekonomimiz üzerindeki menfi etkilerini yıllarca hissettik. Son olarak 6 Şubat depremlerinin Türk ekonomisine maliyeti 104 milyar dolardan fazladır. Her deprem sonrasında madden ve manen toparlanmak için yıllarımızı harcadık.”
Bunların depremin mali yükü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprak altında yitirdiklerimizin kalbimizde açtığı yaralarsa muhtemelen hiç kapanmayacaktır. Yarım kalan umutlar, enkaza dönen evlerin hafızalarda bıraktığı tortular özellikle depremzedelerimizin yüreğini yakmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
“DEPREM RİSKİNİ BİR AN OLSUN AKLIMIZDAN ÇIKARAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâl böyleyken hiç kimsenin depremi hafife alma, deprem gerçeğine gözlerini kapama gibi bir lüksünün olamayacağını vurgulayarak, “Bu topraklarda yaşamaya devam edeceksek, ki biz buna inanıyoruz, böyle deprem riskini bir an olsun aklımızdan çıkaramayız. Bunu unutmak demek, Allah korusun 17 Ağustos ve 6 Şubat benzeri felaketlerle yeniden karşılaşmak demektir” dedi.
Teşhisi doğru koymanın tedavinin yarısı, sorunla yüzleşmenin ve kabullenmenin de çözümün ilk adımı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolayısıyla depremle mücadeleyi önce zihinlerde başlatmamız gerekiyor. ‘Deprem değil, çürük, sağlıksız, dayanıksız bina öldürür’ ilkesini tamamen özümsemeden hiçbir yere varamayız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tartışmasız bir şekilde Türkiye’nin birincil meselesinin yapı stokunun süratle yenilenmesi olduğunu belirterek, “Bu sebeple başta İstanbul olmak üzere 81 vilayetimize yapacağımız en büyük iyiliğin kentsel dönüşüm hamleleri olduğuna inanıyoruz. Aynı şekilde bu çabaları dinamitleyenler de ülkeye ve millete ihanet ediyor demektir. Bunu sadece biz değil esas rakamlar söylüyor” dedi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI İÇİN 480 MİLYAR LİRALIK KAYNAK HARCADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara fikir vermesi için bazı istatistikleri paylaşmak arzusunda olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye genelinde 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan 36 milyon bağımsız bölüm bulunuyor. Bunların 6 milyonu şu anda risk altında. 2 milyonunun ise acilen dönüşmesi lazım. Bu gerçeklerin ışığında göreve geldiğimiz andan itibaren bu meseleye özel önem ve öncelik verdik. 2012 yılında tarihimizde ilk defa kentsel dönüşüm yasasını çıkardık. Toplam 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Kentsel dönüşüm çalışmaları için 480 milyar liralık kaynak harcadık. 400 bin bağımsız bölümün dönüşümü halen devam ediyor. TOKİ başkanlığımız vasıtasıyla 1 milyon 300 binden fazla konut ürettik. Milyonlarca vatandaşımızı gecekondu denilen sağlıksız yapılardan kurtararak modern, güvenilir, dayanıklı yuvalarına kavuşturduk.”
Yalnızca kentsel dönüşüm ve sosyal konut projeleriyle 13 milyonu aşkın insanın hayatına dokunduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa 6 Şubat depremlerinde TOKİ’nin depreme karşı mücadelede ne kadar hayati, ne kadar kritik bir rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Yıllardır CHP zihniyetinin acımasızca eleştirdiği TOKİ binalarımız, tekniği ve inşaatıyla deprem imtihanını alnının akıyla vermiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ tarafından yapılan binalarda hiçbir sıkıntı ve can kaybı yaşanmadığını söyledi.
“Muhalefete ve medyadaki kalemşörlerine rağmen TOKİ’mize böyle bir misyon yükleyerek milyonlarca konut ürettiğimiz için bugün hamdediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra da TOKİ’nin lokomotifliğinde, Türkiye’nin konut stokunu yenilemeye devam edeceklerini vurguladı.
Kentsel dönüşüm ihtiyacının had safhada olduğu illerin başında İstanbul’un geldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İstanbul’da 6 milyon konut ve 1,5 milyon ticari alandan oluşan toplam 7,5 milyon bağımsız bölüm yer alıyor. Bunların 600 bini süratle dönüştürülmek zorunda. Şehrimizde 2012 yılından itibaren 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. 170 bin 941 bağımsız bölümün dönüşümü ise devam etmektedir. İstanbul genelinde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları için toplamda 128 milyar lira tutarında kaynak kullandık. Hedefimiz, 5 yıl içerisinde İstanbul’da 600 bini acilen olmak üzere toplam 1,5 milyon riskli bağımsız bölümü dönüştürmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla alanında uzman isimlerin görüşünü de alarak kapsamlı yol haritası hazırladıklarını belirterek, bu yol haritasının ana başlıklarından birini mevzuatta yapılması gereken düzenlemelerin teşkil ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önce yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm Kanunu’yla, hızlı dönüşüm için gereken hukuki zemini oluşturduklarını dile getirerek, “Yasayla ilgili muhalefetin gündeme getirdiği iddialar tamamen safsatadır. Tamamen bühtandan ibarettir. CHP ve aynı zihniyete sahip çevreler, her zaman olduğu gibi iş yapmanın değil yine takoz koymanın, hizmeti engellemenin peşindeler çünkü kanunla ne vatandaşın evine el konulması ne insanımızın mülkiyet hakkının ihlal edilmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir” diye konuştu.
Düzenlemenin yegane amacının, keyfi sebeplerle tıkanan kentsel dönüşüm sürecini çabuklaştırmak, bu meseleye süratle çözüm bulmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Buradan bir kez daha vatandaşlarımızı muhalefetin ve marjinal örgütlerin yalanlarına itibar etmemeye çağırıyorum. Ülkenin ve milletin hayrına olan her işe saldırmaktan başka hiçbir vasıfları olmayan bu çapsızların kentsel dönüşüm meselesini rantsal dönüşüm yalanıyla sabote etmesine kesinlikle izin veremeyiz. Kendileri lüks binalarda yaşarken benim İstanbullu kardeşime dayanıksız, çürük, çirkin yapıları reva görenlere eyvallah edemeyiz. Onlar istemese de İstanbul’la birlikte diğer şehirlerimizin kentsel dönüşüm sürecini başarıyla tamamlayacağız.”
“İLİMİZ GENELİNDE 100 BİN SOSYAL KONUT İNŞA EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol haritasının bir diğer başlığının da şehirdeki rezerv alanlar olduğuna dikkati çekerek, “İstanbul’da belirlenen rezerv alanlara 400 bin konut inşa ederek dönüşüm çalışmalarını hızlandıracağız. Bugün ilk sözleşmelerini imzaladığımız ‘Yarısı Bizden Kampanyası’yla 350 bin konutun dönüşümünü sağlayacağız” dedi.
Bunlara ilaveten il genelinde 100 bin sosyal konut inşa edeceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kentsel dönüşüm seferberliğimiz sayesinde elbette vatandaşlarımızın da desteğiyle inşallah şehrimizin çehresini tamamen değiştireceğiz. Zihninde soru işaretleri, kalbinde tereddüt olan her bir kardeşimizi güvenli, modern, estetik ve yaşanabilir evlere mutlaka kavuşturacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunus Emre’nin “Ol imaret eylemez, sen viran olmayınca” mısrasını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Yani sen viran olmazsan, sen çabalamazsan, sen koşturmazsan ortaya ne imar çıkar ne imaret çıkar ne de eser çıkar. Asıl mesele dert sahibi olmak. Bir dava, ideal, ülkü peşinde koşmaktır. Bir derdi olmayan, bir meselesi, bir davası olmayanların çözüm peşinde, eser peşinde, hizmet ve yatırım peşinde koşması zaten beklenemez. Bizi parti, ittifak ve hükûmet olarak rakiplerimizden ayıran temel vasfımız, ülkeye ve millete hizmet aşkıyla viran olmamızdır. Hangi görüşten, kökenden, gelir grubundan olursa olsun milletimizin derdi bizim derdimiz, bizim meselemizdir.”
Sadece kendilerine oy verenlerin değil 85 milyonun tamamının sorumluluğunu yüreklerinde hissettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aziz milletimizin teveccühüyle geldiğimiz tüm makamları siyasi sıçrama tahtası olarak değil ülkemize hizmet etme vasıtası olarak gördük. 40 yılı aşan siyasi hayatımızın hiçbir safhasında şov peşinde koşmadık, millete karşı görevlerimizi en güzel şekilde ifa etmeye çalıştık. İnsanımızın da bizim bu gayretlerimizi görmüş olması, işte bizi 20 yıldır bu makamda tutmasını sağlamıştır. Benim milletim bizim çabalarımızı takdir etti, samimiyetimize inandı, bize ve hükûmetimize güvendi, itimat etti. Bu güvenin bir neticesi olarak son 21 yılda girdiğimiz 17 seçimin hepsinde milletimiz bizden desteğini, duasını asla esirgemedi. Şimdi ne kaldı? Şurada 3,5 ay kaldı, 3,5 ay gece gündüz mütevazı olarak kapı kapı dolaşmak suretiyle ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları olarak yol yürümeye var mıyız? Yeniden İstanbul diyor muyuz?”
“Milletimizin tüm kesimleriyle aramızda kurulan bu gönül bağını siyasetteki en büyük sermayemiz olarak görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileriki dönemde karşılıklı güvene dayanan bu ilişkiyi daha da güçlendireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkaları gibi meydanlarda bol keseden atıp tutup göreve gelince bunları unutanlardan, verdiği sözlerin üzerine beton dökenlerden olmayacağız” dedi.
Yerel yönetimle merkezi hükûmet arasındaki vizyon, ufuk, ideal ve inanç birlikteliğinin önemini herkesin çok iyi bildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Vatandaşa hizmet etmek yerine farklı hayallere kapılan, fırsat buldukça belediyeye uğrayan, zihni ve kalbi sürekli başka yerlerde olan idarecilerin şehirlerini çok kısa sürede nasıl geriye götürdüklerini 2019 yılında el değiştiren belediyelerde çok acı bir şekilde hep beraber tecrübe ettik. Özellikle Fatih’in emaneti bu güzel şehrin son 5 yılının temel atmama törenleriyle, ‘Engelleniyoruz’ yalanlarıyla nasıl heba edildiğinin, nasıl boşa harcandığının hepimiz şahidiyiz. Bunun için 31 Mart seçimleri çok önemli. İstanbul’un hizmet ve eser hasretinin dinmesi için 31 Mart, kritik bir eşik. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’un fetret devrini kapatacak, irtifa kaybına son verecek, hak ettiği hizmetlerle yeniden buluşmasını sağlayacağız.”
“YENİDEN İSTANBUL HEDEFİYLE HEP BERABER YOLA REVAN OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’a kendini vakfedecek, İstanbul’dan başka hiçbir şeyi gözü görmeyecek, İstanbul’u payidar etmekten başka bir hedefi olmayacak, İstanbul’u emanet bilip ona layıkıyla sahip çıkacak, tüm kalbiyle bu şehri sevecek, bu şehrin insanlarını kucaklayacak, hasılı Fatih’in yadigarı olan aziz İstanbul’a şehreminiliği yapmayı en büyük şeref payesi bilecek adayımızı yakında açıklayacağız” diye konuştu.
“Yeniden İstanbul” hedefiyle hep beraber yola revan olacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir insanımızı ötekileştirmeden, kimseye hor, hoyrat davranmadan, kimseyi ayırmadan, ayrımcılık yapmadan milletimizin tüm fertlerini birleştirmek, bütünleştirmek, kardeşlik hukukunu yüceltmek için sabırla, tevazuyla ve kararlılıkla 31 Mart akşamına kadar çalışacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzyılın Dönüşümü İstanbul” programının hayırlı olmasını diledi.
Programa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer katıldı.
“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”
GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.