Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günleri etkinliğinde yaptığı konuşmada, “İstiklalimize yönelik saldırılar devam ettikçe, biz de istikbalimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Maddi ve manevi olarak bedel ödesek de, öz yurdumuzda hür ve özgür bir şekilde yaşama irademizden kesinlikle vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da gerçekleştirilen Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günleri programına katılarak, bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin şahsiyetini ve haysiyetini İstiklal Marşı gibi abidevi bir şiirle ebedileştiren, Safahat’ı ile sadece milletin değil, bütün insanlığın vicdanına tercüman olan Mehmet Akif’i doğumunun 150’nci, Hakk’a yürüyüşünün 87’nci seneyi devriyesinde rahmet ve minnetle yâd etti.
Millî şairin ruhunun şad olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu vesileyle, ülkemizin bekası, milletimizin istiklali uğrunda can veren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Çanakkale’den İstiklal Harbi’ne, Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan 15 Temmuz’a, terörle mücadeleden yurt dışı operasyonlarımıza kadar, batıla, zalime, haine ve küfre karşı yürütülen hak mücadelesinde adlarını tarihe şanla yazdıran tüm kahramanlarımızı şükranla yâd ediyorum. Gazilerimize sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Mevlam, bizleri aziz şehitlerimizin yolundan, kahraman gazilerimizin yoldaşlığından ayırmasın.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Mehmet Akif’in, bundan 87 yıl önce 27 Aralık 1936 tarihinde soğuk bir kış gününde gençlerin omuzlarında ukbaya uğurlandığını dile getirdi.
“AKİF, HAYATINI ŞİİRE, ŞİİRİNİ DE HAYATINA NAKŞETMİŞ BÜYÜK BİR USTADIR”
Ömrünü, Asım’ın neslini yetiştirmeye vakfeden Mehmet Akif’in cenazesini gençlerin taşıdığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Naaşını kabrine kendi elleriyle bizzat gençler koydu. Akif’in 63 yıllık çileli hayatının çoğu sürgünle, zorlukla, mücadeleyle geçti. Merhum Akif yaşantısıyla, duruşuyla, dirayetli kişiliği, derin ilmi ve örnek ahlakıyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak eden abidevi bir karakterdir. İnandığı gibi yaşamaktan, yaşadığı gibi yazmaktan hiç vazgeçmedi. Akif, hayatını şiire, şiirini de hayatına nakşetmiş büyük bir ustadır. Akif’te olmayan hiçbir duygu onun eserlerine girmemiş, gönül imbiğinden geçirmediği hiçbir sözü söylememiştir. Kavli ve kalemiyle Mehmet Akif, doğruluk ve cesaret timsaliydi. İnandığı değerler uğruna bedel ödemekten asla çekinmedi. Milletin hissiyatıyla birlikte hayallerine de tercüman olmuştur. Merhum Akif, varlık yokluk mücadelemizin ruhi ve fikri cephesini inşa eden en önemli münevverlerimizdendir.”
İstiklal Harbi’nin en müşkül, en zor günlerinde Akif’in, “Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın, siper et gövdeni dursun bu hayâsızca akın, doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın” diye seslendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Mehmet Akif, yalnızca kalemi ve mısralarıyla değil, maddi ve manevi tüm varlığıyla da milletimizin yanında yer almıştır. Balıkesir’den Ankara’ya, Konya’dan Kastamonu’ya pek çok yerde verdiği hutbeler ve yaptığı konuşmalarla milletimizi kıyama çağırmıştır. Başyazar olduğu Sebilürreşad dergisinde neşrettiği makalelerle merhum Akif zafere giden yolun manevi taşlarını döşemiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, El Cezire kumandanı Nihat Paşa tarafından, Mehmet Akif Ersoy’a gönderilen telgrafı okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ne kadar daha sonraları Akif’e vefasızlık, hürmetsizlik yapılsa da onun İstiklal Harbi’ndeki yerinin her türlü tartışmanın ötesinde olduğunu söyledi.
Ersoy’un uğradığı haksızlıklar sebebiyle ömrünün son senelerini Mısır’da geçirmek zorunda kalmasına rağmen, ülkesine ve milletine asla küsmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kalbi kırık, yüreği buruk ve sessiz yaşadığı bu hayattan en büyük muradı vefatından sonra hayırla, hayır dua ile yâd edilmekti. Bu niyazını bir şiirinde şu şekilde kelimelere döküyordu: ‘Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyulayı da er geç silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma. Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir.’ Merhum Akif, rahmetle anılmayı ebediyet olarak görmüştür. ‘İstiklal şairi, millî şair, millet şairi’ vasıflarıyla Mehmet Akif, edebiyatımızda ve millet hayatımızda rahmetle anılan ebedi yerini almıştır.”
“AKİF’İN DİLİYLE HAYKIRMAYA, HAKTAN VE HAKLIDAN YANA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Mehmet Akif’i Anma Günleri kapsamında tertiplenecek etkinliklerin, millî şairin mirasının daha iyi anlaşılmasına vesile olacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Akif, bir şair olmanın yanında kendi döneminin bütün sosyal meselelerine kafa yormuş, tembellikle, yoksulluk ve yoksunlukla, ümitsizlikle sonuna kadar mücadele etmiş bir fikir ve dava adamıdır. Onu iyi tanımadan hangi badireleri atlattığımızı, hangi uçurumların kıyısından döndüğümüzü anlayamayız, kavrayamayız, idrak edemeyiz. Onun yazdıklarını kıssa olarak görüp hissemizi çıkarmak gibi bir mesuliyetimiz var. Şiirlerini, çevirilerini okumak yanında ona dair Süleyman Nazif’in, Mithat Cemal’in, Sezai Karakoç ve Nurettin Topçu’nun biyografi ve monografilerini de tetkik etmeliyiz. Ne diyor Mehmet Akif? ‘Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. İbret alınsaydı tekerrür mü ederdi?’ Tarihten ibret alacaksak, özellikle yakın tarihimizden ibret alacaksak Safahat’ı tekrar tekrar, adeta ezberlercesine okumak, sindirmek, Akif’in hassasiyetine katılmak durumundayız.
Özellikle her gün bir yenisine şahitlik ettiğimiz zulüm karşısında susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Dün Akif’in yaşayıp gördüklerini haykırdığı gibi biz de bugün Gazze başta olmak üzere katledilen, sömürülen, zulmedilen insanlar için Akif’in diliyle haykırmaya, haktan ve haklıdan yana olmaya devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi asla sevmeyeceğiz. Gelenin keyfi için şanlı geçmişimize dil uzatmayacağız. Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapmayacağız. Hele hak namına haksızlığa ölsek dahi tapmayacağız. 7 Ekim’den beri Gazze’de devam eden İsrail vahşetine ‘Say Stop’ diyerek tepkisini gösteren AK Gençliği bir kez daha tebrik ediyorum.”
“TÜRK, İSTİKLALSİZ YAŞAYAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Akif’in yaklaşık bir asır evvel yaptığı tespitlerin isabetini bugün çok daha iyi anladıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Türk için istiklalsiz hayat imkânsızdır. Tarih de gösteriyor ki Türk, istiklalsiz yaşayamaz. Türk milleti olarak esaret altında, yabancı bir gücün boyunduruğu altında yaşayamayacağımızı bin yıllık tarihimizde defalarca gösterdik. Bunu, Çanakkale’yi geçilmez yaparak gösterdik. Bunu, tüm imkânsızlıklara rağmen İstiklal Harbimizi zafere ulaştırarak gösterdik. Bunu, hala bedelini ödediğimiz Kıbrıs Barış Harekâtı ile gösterdik. Bunu, 15 Temmuz gecesi çıplak ellerimizle tanklara, uçaklara, ölüm kusan silahlara meydan okuyarak gösterdik. Bunu, emperyalist güçlere tetikçilik yapan teröristlerle mücadelemizde binlerce canımızı feda ederek gösterdik. Bunu, FETÖ’den DEAŞ’ına, DHKP/C’sinden PKK’sına eli kanlı canilere karşı yürüttüğümüz çok yönlü mücadeleyle gösterdik. Şundan herkes emin olsun, istiklalimize yönelik saldırılar devam ettikçe biz de istikbalimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maddi ve manevi olarak bedel ödeseler de öz yurtlarında özgür yaşama iradesinden kesinlikle vazgeçmeyeceklerini söyledi. Son günlerde bu iradelerinin içeride ve dışarıda test edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak’ın kuzeyinde Mehmetçiğimize yönelik kalleş saldırıların gerisinde milletimizin istiklal aşkını sınama teşebbüsleri vardır. Dikkat ederseniz hepimizin yüreğini dağlayan saldırılardan sonra birlik ve beraberliğimizi hedef alan çeşitli provokasyonlar yaşanıyor. Toplumun farklı kesimlerini düşmanlaştıran beşinci kol faaliyetlerini, terör saldırılarının bir devamı olarak değerlendiriyoruz. İç kaleyi sarsmayı, bizi içeriden zayıflatmayı amaçlayan bu sosyal terör eylemleri, bütün bunlar karşısında hep birlikte daha net bir duruş sergilemeliyiz” diye konuştu.
“TÜRKİYE ORTAK PAYDASINDA BULUŞMAYA DAHA FAZLA İHTİYAÇ DUYUYORUZ”
Öfkenin, insan aklının önüne geçtiği bu hassas dönemlerde bilhassa gençlerden daha soğukkanlı hareket etmelerini beklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gençler, şunu lütfen unutmayın. Türkiye bizim ortak vatanımızdır, ortak çatımız, ortak yuvamızdır. Gençler, bu topraklar üzerinde bin yıldır yan yana yaşayan, kanı kanına karışmış insanlar olarak hepimiz biriz, beraberiz, kardeşiz. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Arap’ıyla, Sünni’si ve Alevi’si ile 85 milyon olarak hepimiz aynı kilimin desenleriyiz. Tüm genç kardeşlerime sesleniyorum, acımız ve öfkemiz ne kadar büyük olursa olsun bu çizginin kaybolmasına asla müsaade etmeyin. Sizi kardeşlerinize karşı kışkırtanlara karşı dikkatli olun. Bu alçakların kendi zehirlerini size de enjekte etmesine asla izin vermeyiz.
Kardeşlerim, bir milyonu aşan üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük gençlik hareketi olan AK Gençliğin bu konuda tüm gençlere örnek olacağına inanıyorum. Sizlerden kardeşliğinize sıkı sıkıya sarılmanızı bekliyorum. Sevgili gençler, yaşadığımız her hadise ‘Önce milletim ve memleketim’ diyenlerle, ‘Önce çıkarım ve ideolojim’ diyenler arasındaki farkı biraz daha netleştiriyor. Bu dönemlerde Türkiye ortak paydasında buluşmaya daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te dört siyasi parti grubunun bir araya gelip PKK’yı lanetleyen “ortak bildiri”ye imza atmasını çok önemsediklerini belirterek, siyaset kurumunun, millî meseleler ve acılar karşısında kendisinden beklenen olgun tavrı açıkça gösterdiğini söyledi.
Siyasi rekabetin yeri geldiğinde birleşmeye engel teşkil etmediğinin böylece bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ortak hareket etmek suretiyle, bu zor günlerde milletimize umut aşılayan, 85 milyonun yıkılmaz bir kale olduğunu tüm dünyaya gösteren siyasi partilere ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Dörtlü bildiriye desteğini açıklayan siyasi aktörlere de teşekkür ediyorum. Milletin temsilcisi olmak yerine bölücü örgütün siyasi uzantısı gibi davrananları zaten muhatap almıyoruz. Bunlar bizim gözümüzde, kendi özgür iradeleri olmayan siyasi kuklalardır. Kimi Kandil’den, kimi Silivri’den, kimi yer altından, kimi yurt dışından uzaktan kumandayla yönetilen bu şahısların irapta mahalli yoktur.
Tabii bunların terörü öven, şiddeti meşrulaştıran beyanatlarını da göz ardı edemeyiz. Şunu çok açık ve net ifade etmek isterim, teröristle aynı dili konuşan, terörist gibi muamele görmekten kaçamaz. Demokrasimizin imkânlarını kullanarak devlete, millete ve millî iradeye pusu kurulmasına asla müsaade etmeyiz. Milletvekilliği dokunulmazlığı zırhına bürünerek teröre destek verenlerle mücadelemizi siyaset ve hukuk zemininde sürdürmekte kararlıyız. Kardeşlerim katranı kaynatmakla nasıl şeker olmazsa, Kandil güdümlü kuklalardan da asgari düzeyde de olsa insani bir duruş beklenemez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada asıl sorgulanması gerekenin CHP’nin hâli olduğunu belirtti. Gençlerden ellerini vicdanlarına koymalarını ve şu tabloyu objektif olarak değerlendirmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletçe herkesin yüreğinin yandığını, siyasi partilerin görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakıp ortaklaştığını ancak “Atatürk’ün partisiyiz” diyen CHP’nin, utanmadan, sıkılmadan bölücü terör örgütünün uzantılarının yanında konumlandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçine düştükleri sefalet karşısında çıkıp milletten özür dilemek yerine bir de sağa sola saldırarak suçlarını bastırmaya çalışıyor. Bunun adı yüzsüzlüktür, utanmazlıktır, gaflet çukurunda debelenmektir” dedi.
Terörü adıyla ve sanıyla kınayamamanın adının hassasiyet değil, korkaklık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Daha düne kadar ağızlarını doldura doldura Hamas’a terör örgütü iftirası atanların bugün bölücü terör örgütü PKK’nın adını zikretmemek için kırk dereden su getirmeleri sadece korkaklığın, sadece teslimiyetin değil, kurnazlığın da daniskasıdır, riyakârlığın da daniskasıdır.
Buradan bu mürailere sesleniyorum. Madem teröre şaşı bakıyorsunuz en azından biraz dürüst olun. Madem terör örgütlerine gıkınızı çıkartamıyorsunuz bari biraz hasbi olun. Saçma sapan argümanlarla milletin aklıyla alay etmekten vazgeçin. Cumartesi günkü skandal sizin bölücülerle ne ilk ne son dayanışmanızdır. Biz sizin kapkara sicilinizi, televizyon ekranlarında PYD’nin avukatlığını yaptığınız günlerden çok iyi biliyoruz. Biz sizin sözde terör hassasiyetinizi, Irak, Suriye tezkeresine bölücü örgütün uzantılarıyla birlikte verdiğiniz ret oylarından çok iyi biliyoruz. Biz sizin terör konusundaki ilkesizliğinizi 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde Kandil’den gelen destek açıklamalarından çok iyi biliyoruz. Meydan meydan Selo’ya özgürlük çağrıları yapan siz değil miydiniz? Miting alanlarını PKK’nın sembolleriyle selamlayan siz değil miydiniz? Bölücü örgütün kurulduğu köyü seçim öncesinde ziyaretgâha çeviren siz değil miydiniz? Silivri’deki teröristin kapısında milletvekillerine sırayla nöbet tutturan siz değil miydiniz? Kurultay kürsüsünden hapisteki demokrasi düşmanlarına selam yollayan siz değil miydiniz? Bunların hepsini, katbekat fazlasıyla yaptınız ve ne olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Siyasi çıkarınız ve istikbaliniz için bölücü terörün meşruiyet kazanmasına rıza gösterdiniz. Dolayısıyla bağırarak, sağa sola hakaret ederek, milleti tehdit ederek bu kirli tarihinizi silemezsiniz. Alnınıza yapışan utanç lekesini çıkaramazsınız. CHP’nin terör örgütüne müzahir yapıyla kurduğu seçim ittifakı, menfaat birlikteliğinin ötesine geçerek ideolojik kaynaşmaya dönüştü. Her iki siyasi yapının da ruh ikizini bulduğu anlaşılıyor. CHP’nin her millî meselede bölücü örgütün uzantılarının stepnesi gibi davranmasının sebebi işte budur. Yakında bu benzeşme CHP’nin fiilen geçtiği eş başkanlık sistemine resmen de geçmesiyle birlikte iyice görünür olacaktır.”
Bu ideolojik kaynaşmadan devletine sadık CHP’li vatandaşların da çok ciddi rahatsızlık duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazi’nin hatırasına hürmetle destekledikleri partinin marjinalleşmesini, Kandil’in ve Silivri’nin dümen suyunda gitmesini onlar da istemiyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” ifadelerini kullanarak, salondakilere “31 Mart’ta tarih yazmaya var mıyız? 31 Mart’ta hep yeni, hep ileri diyerek koşmaya var mıyız? 31 Mart’ta belediyelerde de Türkiye Yüzyılı’nı başlatmaya var mıyız? 31 Mart’ta yeniden İstanbul diyor muyuz? 31 Mart’ta yeniden Ankara, yeniden Antalya diyor muyuz? Rabbim sizlerden razı olsun” dedi.
“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”
GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.