Cumhurbaşkanı Erdoğan, Metal Sanayicileri Sendikası 51. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “2023 Mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da gerçekleştirilen Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) 51. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında Genel Kurul’un sendika, iş dünyası ve Türkiye için hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un sendika aracılığıyla metal sanayicilerine önemli hizmetleri olduğunu ifade etti ve Akkol ile yönetimini tebrik etti.
“MESS ÜYELERİMİZ BURS PROGRAMIYLA DA NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞIMIZIN YETİŞMESİNE KATKI SAĞLIYOR”
Sendikanın 14 Ekim’de 65. kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O günden bugüne metal iş kolunda faaliyet gösteren işverenlerimiz Türkiye’nin sanayi atılımlarında her zaman öncü roller üstlendi. Sanayi ihracatımızın yüzde 40’ını gerçekleştiren otomotiv sanayisi, demir-çelik, dayanıklı tüketim gibi sektörlerle üretimin lokomotifi olan 264 üye şirket sendikamızın çatısı altında yer alıyor. Üyeleri ve oluşturduğu ekosistemle MESS 1 milyon kişiye istihdam imkânı sağlıyor. Sadece üretim, istihdam ve ihracat boyutuyla değil, MESS üyelerimiz burs programıyla da nitelikli insan kaynağımızın yetişmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitim alanında 50 bin bursiyere ulaşıp eğitime destek veren sendikayı bu sosyal sorumluluk projelerinden dolayı kutladı.
İnsana yapılan yatırımın bir ülkenin geleceğine yapılmış en büyük ve en kalıcı yatırım olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi daha müreffeh yarınlara taşıyacak olanın insan kaynağının niteliğini artırmaya dönük “MESS Yarınım” tarzı projeler olduğunu dile getirdi.
“BAŞARILARA YENİLERİNİ EKLEMEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne MESS bünyesinde gayret gösterenlere ve tüm metal sanayicilerine ülke ve millet adına teşekkür etti.
“Burada şu hakikati tekrar vurgulamak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son 22 yılda millî gelirimizin 236 milyar dolardan 1,1 trilyon doları aşmasında, ekonomimizin her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümesinde, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmamızda, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamımızın 33 milyon sınırına yaklaşmasında, ihracatımızın 36 milyar dolardan 261 milyar dolara yükselmesinde, hâsılı Türkiye ekonomisinin son 22 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılımlarda sizlerin katkısı asla yadsınamaz. Birlikte elde ettiğimiz tüm bu başarılara yenilerini eklemek için yine birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”
“TÜRKİYE, ETRAFINDAKİ ATEŞ ÇEMBERİNE RAĞMEN GÜÇLÜ ALTYAPISIYLA ADINDAN DAHA FAZLA SÖZ ETTİRDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin son 5 yıldır içinde bulunduğu sancılı ve fırtınalı sürecin bilindiğini söyledi.
Koronavirüs salgını ve jeopolitik gerilimlerin, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını, enerji ve gıda fiyatlarında keskin artışlara sebep olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel büyüme bu tür şoklara görece dayanıklı olsa da bazı bölgelerde büyüme oldukça zayıf bir performans gösterdi. Bölgemizdeki krizlerin de bu belirsizlik iklimini derinleştirdiğini görüyoruz. Bölgesinin istikrar adası ve yükselen yıldızı olan Türkiye, etrafındaki ateş çemberine rağmen üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, küresel entegrasyonuyla adından daha fazla söz ettirdi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin yol açtığı ilave 104 milyar dolarlık faturaya rağmen, vatandaşların refahını kalıcı olarak artırma hedefiyle uyguladıkları ekonomi programının olumlu etkilerini görmeye başladıklarını dile getirdi.
“EYLÜL İTİBARIYLA YILLIK İHRACATIMIZ 260 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI”
Son 1,5 yıldır makro dengesizlikleri gidermek adına büyük bir mesafe katettiklerini ve başarılı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağustos’ta 4,3 milyar dolar ile 5 yılın aylık en yüksek cari fazlasını verdik ve yıllık cari açığımız 11 milyar dolara geriledi. Böylece 2023 Mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Eylül itibarıyla yıllık ihracatımız 260 milyar doların üzerine çıktı. İş gücü piyasası sizlerin de desteğiyle oldukça iyi gidiyor. Bu yılın ilk 8 ayında istihdam artışı 654 bin kişi oldu ve işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İstihdam sayımız aynı dönemde 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Yılbaşından bugüne geçen 8 aylık süreçte 650 binin üzerinde bir istihdam artışı sağladık. 2005 yılından bugüne 13,5 milyon kişiye istihdam oluşturduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençler ve kadınların çalışma hayatındaki konumlarını güçlendirmeye öncelik verdiklerini, gerçekleştirdikleri program ile 600 binden fazla kadın vatandaşı çalışma hayatına kazandırdıklarını anlattı.
Yakın zamanda devreye aldıkları “İşgücü Uyum Programı” sayesinde özellikle kadınlar, engelliler ve üniversite öğrencilerinin iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda esnaf, tüccar, sanayici dâhil, işverenlerin en çok şikâyet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamak geldiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığı durumlarda tüm dünya gibi uluslararası iş gücünün tamamlayıcı rolünden istifade ettiklerini kaydetti.
“ENFLASYONLA MÜCADELEDE KAYDA DEĞER MESAFE ALDIK”
Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın yanında olmaya devam edeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İşsizliği azaltmayı, istihdamı artırmayı, iş gücü piyasasında kayıt dışılığı önlemeyi amaçlayan istihdamı destekleyici politikalarımız sürecektir. Aynı şekilde iş sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere üretimimizin sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımları da hızla atmalıyız. Ekonomi programımızın önceliği olan enflasyonla mücadelede hamdolsun kayda değer mesafe aldık. Ekmeğimize, soframıza, alın terimize, dişimizden tırnağımızdan ayırarak bir tarafa koyduğumuz birikimimize musallat olan enflasyon, yavaş yavaş dizginlenmeye başladı. Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli mi? Değil. Yeterli olmadığının biz de farkındayız. İnşallah biraz daha sabredecek ve çok daha güzel neticeleri göreceğiz.”
“MALİ DİSİPLİNDEN ASLA TAVİZ VERMİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi programının asla tek ayaklı olmadığını ifade ederek, “Yani sadece enflasyon odaklı, mali sıkılaştırma odaklı bir anlayışla hareket etmiyoruz. Para, maliye ve gelirler politikasını tam bir eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. Deprem harcamaları dışındaki tüm harcamalarda tasarruf bilincini ön planda tutuyoruz. Artık sırada yapısal reformlarda mesafe katetmek var” diye konuştu.
Verimliliği ve rekabet gücünü artıracak reformları zaman kaybetmeden hayata geçireceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayimizi dönüştürme konusunda kararlıyız. Siz sanayicilerimizle, yeni projelere, üretken ve verimli yatırımlara imza atmak istiyoruz. İzleyeceğimiz aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını sağlayacağız. Ayrıca sanayinin yer ve lojistik ihtiyaçlarını da karşılayacağız. Planlı sanayi alanlarını genişletecek endüstri bölgeleri ve organize sanayisi ile ilgili demir yolu ve liman bağlantılarıyla güçlenmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ KALKINDIRMA MÜCADELEMİZDE 22 YIL BOYUNCA PEK ÇOK ENGELLE KARŞILAŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi kalkındırma mücadelesinde 22 yıl boyunca pek çok engelle, çok çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını vurgulayarak, şunları söyledi: “Biz köprü, yol, havalimanı, baraj, fabrika inşa ederken sondajlarla petrol, doğal gaz ararken yılların ihmallerini ortadan kaldırırken, muhalefetin ve belli çevrelerin neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Mega projelerimizin mahkeme yoluyla engellenmeye çalışılmasından ülkemizin gurur kaynağı şirketlerimizin açıkça tehdit edilmesine, binlerce insanımıza iş kapısı olan müteşebbislerimizin yıpratılmasından savunma sanayi alanındaki firmalarımızın itibar suikastlarına uğramasına, ülke ülke dolaşıp uluslararası yatırımcılara ‘gelmeyin’ çağrısı yapılmasına kadar akla gelebilecek her türlü sabotajla karşılaştık.”
Bu ülkenin yabancı yatırımcılara kendi ülkesini kötüleyen, kendi ekonomisini şikâyet eden ana muhalefet partisi genel başkanları gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülke Meclis kürsüsünden iş dünyasına tehditler savuran siyasetçiler gördü. Bu ülke paralel örgütün uzantılarıyla iş birliği yapıp Türkiye’ye ve Türk ekonomisine operasyon çeken muhalif aktörler gördü. Öyle trajikomik durumlarla karşılaştık ki ‘Millet yol mu yiyecek?’ diyen vizyonsuzları mı ararsınız? Gazi Mustafa Kemal’i bahane edip ülkemizin dünyada ilk üçe girdiği İHA ve SİHA’larına saldıranları mı ararsınız? Allah rahmet etsin, Özdemir Bey bu işin aşkıyla yanıp tutuşan, kalp ameliyatı olduğu zaman kendisini hastanede ziyaret ettiğimde orada o hasta yatağında bile SİHA’ların son durumunu bana özellikle soracak kadar bu işin aşkıyla yanıp tutuşan bir sanayiciydi. İktidara geldiğimizde savunma sanayi projelerine dokunacağız diyenleri mi ararsınız? Bu ülke bunları da gördü.”
“BİZİ BUGÜNLERE GETİREN, DOĞRU BİLDİĞİMİZ YOLDA KARARLILIKLA VE EMİN ADIMLARLA YÜRÜMEMİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara muhalefet etmeyi, sermaye ve yatırım düşmanlığına dönüştüren zihniyetin her çeşidine şahit olduklarını söyleyerek, “21. yüzyıl Türkiye’sine asla yakışmayan bu arkaik zihniyetin 13 seçim yenilgisi sonrasında bizzat partileri tarafından Türk siyasetinden perte çıkarılmasını, ülkemizin kalkınmasının yolculuğu adına, Türkiye’nin aydınlık geleceği adına fevkalade önemli buluyoruz. Sırtından hançerlenmenin öfkesini sosyal medyada sürekli birilerine hakaret ederek çıkarmaya çalışanlara sadece acıyarak bakıyoruz” diye konuştu.
“Onlar ne yaparlarsa yapsınlar eski Türkiye’nin unutulmaya yüz tutmuş kötü hatıraları olarak anılmaktan kurtulamayacaklar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların eskiden olduğu gibi ülkenin siyasetini zehirlemeyi, milleti birbirine düşürmeyi başaramayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “85 milyonun arasına öfke ve nefret duvarları öremeyecekler. Allah’ın izniyle biz de bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz. Bir hakikati bugün bir kez daha hatırlatmak durumundayım: Bizi bugünlere getiren, doğru bildiğimiz yolda sabırla, kararlılıkla ve emin adımlarla yürümemizdir” ifadelerini kullandı.
“ÇOK DAHA İYİ YERLERE GELECEĞİMİZDEN HİÇBİR ŞÜPHE DUYMUYORUZ”
Türkiye’nin hayrına olacağına inandıkları hiçbir meselede başkalarının ne dediğini umursamadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayalleri hedeflere, hedefleri somut projelere, projeleri de zamanla tek tek esere, yatırıma ve hizmete dönüştürdüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de her konuda duruş, bakış ile tavırlarının bu şekilde olduğunun altını çizerek tek bir dertlerinin olduğunu söyledi.
Bunun Türkiye’ye aşkla hizmet etmek olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim tek bir gayemiz var. O da insanımızın hayır duasını almak. Bizim tek bir hedefimiz var. O da Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmektir. Bunun dışında hiçbir derdimiz, hedefimiz, endişemiz yoktur. 22 yılda elde ettiğimiz başarıları kendimize basamak yaparak çok daha iyi yerlere geleceğimizden hiçbir şüphe duymuyoruz” dedi.
“ÜLKEMİZİ DEMOKRASİYLE, HUKUKLA, ADALETLE VE KARDEŞLİKLE BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Çetin mücadeleler neticesinde tesis ettikleri güven ve istikrar ortamının bozulmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “22 yıldır yürüdüğümüz uzun ince bu yolda ülkemizi demokrasiyle, hukukla, adaletle ve kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz. Siyasetten topluma sirayet edecek yumuşama ikliminin kökleşmesinde işçi ve işveren fark etmeksizin tüm sendikalarımızın desteği çok ama çok önemlidir. Bölgemizde gerilimin had safhaya tırmandığı bu dönemde toplumumuzun tüm kesimleri arasındaki diyalog zeminini genişletmemiz gerekiyor.”
“TÜRKİYE ÜZERİNDE BİRLEŞTİĞİMİZDE NE KADAR BÜYÜK OLURSA OLSUN EVELALLAH HER BADİREYİ ATLATIRIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “İsrail’in koçbaşı olarak kullanıldığı kirli planın hedefine ulaşamaması her şeyden önce 85 milyonun Türkiye ortak paydasında buluşma iradesi göstermesine ve bu doğrultuda adım atmasına bağlıdır. Türkiye üzerinde birleştiğimizde ne kadar büyük olursa olsun evelallah her badireyi atlatırız, her meselenin üstesinden geliriz, her türlü sıkıntıyı çözeriz. Ama iç kalemizde bir gedik açılırsa, Allah korusun dışarıda verdiğimiz mücadelenin de bir anlamı kalmaz. Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün, ezelî ve ebedî kardeşliğimizi güçlendirme günüdür. Tüm siyasi partilerin, tüm sendikalarımızın hangi görüşe mensup olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz. ‘İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz.’ yaklaşımıyla hareket eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının diğer sendikalarımıza da örnek olmasını temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MESS’e başarılar dilediği konuşmasını sendikanın 51. Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak sonlandırdı.
Katar Emiri Şeyh Temim Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde
Türkiye’ye hoş geldiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı için Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.
Katar Emiri Şeyh Temim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Katar Emiri Şeyh Temim, tören kıtasını selamladı.
Türkiye ve Katar bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim baş başa görüşmelerinin ardından, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı’na başkanlık etti.
TÜRKİYE İLE KATAR ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Toplantı sonrası iki ülke arasında yapılacak anlaşmaların imza törenine geçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim huzurunda imzalanan sekiz anlaşma şöyle:
” – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında İnsani Yardım Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Belgeler ve Arşivler Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Medya ve İletişim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında (2025-2026) Yıllarına Ait Uygulama Programı
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Uluslararası Karayolu Yolcu ve Eşya Taşımacılığı Alanında İşbirliği Anlaşması
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Ticaretin Kolaylaştırılmasına İlişkin Niyet Beyanı
Savunma Bakanlıkları Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması
Savunma Bakanlıkları Arasında Askeri İşbirliği Anlaşması.”
Törende ayrıca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani “Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite Onuncu Toplantısı” bildirisini imza altına aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 86. yılı nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen anma törenine katıldı.
Anıtkabir’deki tören, devlet erkânının Aslanlı Yol’da yürüyüşü ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki heyet, Anıtkabir’de saat 09.05’te Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Ebedi aleme irtihalinizin 86. yıl dönümünde Zat-ı Âlinizi, bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Şahsınızın ve şehitlerimizin emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni her alanda yüceltmek, güçlendirmek, etrafındaki krizlere rağmen istikrar ve güven içinde büyütmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeniden büyük Türkiye hedefiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla 85 milyon tek yürek, tek bilek olarak şanlı mazimizden daha aydınlık bir atiye uzanan kutlu yolculuğumuzu emin adımlarla sürdürüyoruz.
Vatan topraklarının her karışında barışın, huzurun, adaletin, kalkınmanın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden yürüyeceğiz.
“Türkiye’nin AB katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur”
Genç Gazeteciler Macaristan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Avrupa Siyasi Topluluğu Beşinci Zirvesi Genel Oturumu’nda hitap etti.
Misafirperverliği ve nazik daveti için Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada Avrupa’nın yüzleştiği çok boyutlu güvenlik sınamalarını ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz” ifadesini kullandı.
Güvenlik sınamalarının yalnızca askerî tehditler, terörist saldırılar ve hibrit savaş taktiklerinden ibaret olmaktan çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji arzından siber saldırılara, göç hareketlerinden salgınlara, uluslararası hukukun sistematik ihlallerinden savaşlara kadar geniş bir yelpazeye yayılan meydan okumaların herkesi etkilediğini bildirdi.
“UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN YOL AÇTIĞI OLUMSUZLUKLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA DERİNLEŞİYOR”
“Huzurumuza, istikrarımıza ve refahımıza kasteden tehditlerin önemli bir kısmı tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz boyutlara varmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa Siyasi Topluluğu’nu, kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edecektir. Avrupa coğrafyasında maalesef savaşın üçüncü yılını geride bırakıyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Savaşın uzaması diplomasiye giderek daha az alan bırakıyor. Biz, en başından beri her iki tarafın da masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında kalıcı, adil bir barışa ulaşılmasını savunduk.”
“GAZZE’DE BİR YILDIR SÜREN SOYKIRIM İNSANLIĞIN ORTAK UTANCIDIR”
Geçen hafta Kazan’da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu görüşmeden önce de Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha’yı Ankara’da kabul ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki görüşmede de diplomasiye alan açılması yönündeki mesajlarını bir kez daha taraflara ilettiğini, barışın tesisi için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ve çözüme yönelik çabalara desteklerinin süreceğini ifade ettiklerini bildirdi.
Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu’da yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de bir yıldır süren soykırım tüm insanlığın ortak utancıdır. Buna son dönemde Batı Şeria ve Lübnan’a gerçekleştirilen gayriahlaki ve gayrihukuki saldırılar da eklenmiştir. Şunu vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ve ikrar ediyor, 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir. İsrail’in saldırganlığına kayıtsız şartsız destek verenler, işlenen suçların da ortağı hâline geldiklerini bilmelidirler.”
“FİLİSTİN’İ HENÜZ TANIMAYAN TÜM ÜLKELERE BUNU YAPMALARI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e silah ve mühimmat transferinin durdurulmasını sağlamaya yönelik Birleşmiş Milletler’de bir girişim başlattıklarını, 50’yi aşkın ülke ve uluslararası kuruluşun imzasını taşıyan mektubu BM Genel Sekreteri’ne, BM Güvenlik Konseyi Kasım Ayı Dönem Başkanı Birleşik Krallık’a ve BM Genel Kurul Başkanı’na ilettiklerini belirtti.
Bir diğer önemli hususun da Filistin’in devlet olarak tanınması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın bu yönde attıkları adımları takdirle karşılıyor, kendilerini ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum. Bu tanıma kararlarının, bölgede barış isteyen Avrupalı devletler için de bir emsal teşkil ettiğine inanıyorum. Küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEDE AVRUPALI ORTAKLARIMIZDAN SOMUT İŞ BİRLİĞİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadelenin herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “PKK terör örgütüyle mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. FETÖ’nün etkin varlık gösterdiği Avrupa ülkelerinden adli ve idari iş birliği taleplerimizin karşılanmasını bekliyoruz. DEAŞ, ülkemizin de önemli katkılarıyla Suriye ve Irak’ta toprak hâkimiyetini kaybetmiş olsa da küresel ölçekte güvenliği tehdit ediyor. Örgütün odağının kaymaya başladığı Batı Afrika ve Orta Asya’daki yabancı terörist savaşçı hareketliliğinin dikkatle takip edilmesini ve bu alanda iş birliğini önemsiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, refah ve istikrar için bugüne kadar en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “NATO’nun en önde gelen müttefiklerinden biri olarak, Asya-Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya uzanan geniş coğrafyadaki ortaklarımızla istişareleri ve iş birliğimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AB’nin savunma alanındaki gayretlerine Türkiye’nin tam olarak dâhil edilmesi Avrupa’nın barış ve güvenliği için olmazsa olmazdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Avrupa Savunma Ajansına ve Avrupa Daimi Yapılandırılmış İşbirliği kapsamındaki projelere katılımımızın gecikmeksizin önünün açılmasını bekliyoruz. Avrupa’yı ve ötesini etkileyen geniş çaplı sorunlara çözüm bulunabilmesi için Türkiye’nin desteği şarttır. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Müslümanlar başta olmak üzere göçmenlere karşı artan ötekileştirme, ırkçılığın yeni bir yüzü olarak karşımıza çıkıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir. Küresel dengelerin yeniden kurulduğu böylesine belirsiz bir dönemde, hemen her alanda yeni ve etkin politikalar geliştirmemiz elzemdir. Daha derin iş birliği tesis etmemizin önündeki siyasi engellerin, ön yargılı birtakım tutumların artık geride bırakılması gerekiyor. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu fikri ve ekonomik dönüşümleri yakalaması mümkün olamayacaktır.”
“AB İLE İLİŞKİLERİMİZİN SAĞLIKLI BİR ZEMİNDE İLERLETİLMESİ İÇİN DİYALOG VE İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”
Bu vesileyle Avrupa kıtasının güvenlik ve istikrarı için AB’nin genişleme politikasının önemine de dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin, hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak, AB ile ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” dedi.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.